Skip links

HÜRRİYET

Tantuni, 1800’lü yılların başında Suriye ve Mısır’dan gelen Arapların, Mersin’e kazandırdığı bir lezzettir. Günden güne popülaritesi artmış ve Anadolu’ya yayılmıştır. İnci ince doğranmış dana etinin kısık ateşte kavrulmasıyla yapılır. Et illaki dinlenmiş olmalıdır. Et dinlenecek ki, tantuni lezzetli olsun. Dinlenmeyen et ne kadar taze olsa da tadını alamazsınız. Neyse biz gelelim tantuninin yapılışına… Geniş saç üzerinde yapılır. Zaman zaman ete su dökülür. Bunun amacı hem sacın aşırı ısınmasını önlemek, hem de ekmeğin ya da lavaşın nemlenerek etin yağını çekip lezzetinin artmasını sağlamaktır. İçine bol soğan, sumak, domates ve ince kıyılmış maydanozla ve bana kalırsa bolca limon sıkılarak afiyetle yenir. Bir çok kişi limon sıkmadan tantuninin daha iyi olduğunu söyler. Ben onlardan değilim. Limon hem vitamindir hem de tadını güzelleştirir. 

Şimdi sizlere İstanbul’un en nadide mekanlarından olan MMY TANTUNİ’den  bahsedeceğim. 1998’de Mersin’den İstanbul’a gelen Mevlüt ŞİMŞEK, Basın Ekspres Yolu üzerindeki bir benzin istasyonu içindeki küçük kulübede tantuni yapmaya başladı. Firmasına çocukları Muhammet, Mert ve Yağmur’un baş harflerinden oluşan “MMY” ismini verdi. Kardeşi Yıldırım Şimşek’le birlikte 15 metrekarede 6 masa 16 tabureyle başladığı firma, şimdilerde bünyesinde 50’den fazla çalışanı olan büyük bir şirket haline getirdi. Ürünlerinin hepsini, etinden, lavaşına, yağından domatesine kadar kendileri üretiyor. Bu da kaliteyi kontrol etmelerine ve lezzetin üst seviyelere çıkmasını sağlıyor. Yağını kıvamında yapıyorlar. Mersin’de yediğim tantuniyi aratmıyor. Etleri çok yumuşak ve her zaman aynı kıvamda. Lavışın inceliğini ve kıvamı hoşuma gidiyor. Evimin de yakın olması nedeniyle sık sık gitiğim bu mekanı size de tavsiye ediyorum

Bu web sitesi, web deneyiminizi geliştirmek için çerezler kullanmaktadır.